13 TEMMUZ 2012

BİR SÜNNİ NE KADAR MÜSLÜMAN İSE ALEVİLERDE OKADAR MÜSLÜMANDIR

         Malatya Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Başkanı Hasan MEŞELİ’nin basına verdiği demecinde son zamanlarda basın ve medyada bazı kişi ve kuruluşların aleviler üzerinde oynanan oyunlara dikkat çekerek Aleviliğin İslam dışıdır diyenlere karşı her zaman olduğu gibi bu haberlere izafeten tepkisini dile getirmiştir.

         MEŞELİ yaptığı açıklamada Aleviliği İslam dini dışına çıkartmak isteyen birçok vakıf ve derneklerin mevcut olduğunu dile getirerek bunlara karşı olduklarını zaman zaman bu konuda defalarca uyarılarda bulunduklarını söyledi.

         MEŞELİ şunları kaydetti Aleviliği İslam dini dışında gösterenlerin iddiasında bizler 700 sene önce Orta Asya’dan gelen güneşe tapan şaman, ateşe tapan Zerdüşt, mani, mazdeg, buda, brahma dinlerinin mümtesipleri olarak güya Anadoluya gelmişiz, biraz Yahudilikten biraz Hiristiyanlıktan, birazda çok tanrıcı pagan ve şuibi dinlerinden almışız, İslamdada Hz. Ali ve evlatlarına emevi zihniyetinin haksız yere zulüm ettikleri için Hz. Ali ve ehlibeytini bunun için sevdiğimizi ancak Hz.Ali’nin dininden olmadığımızı iddaa ederek aşure çorbası gibi karıştırarak bunun adına “Anadolu Aleviliği” dini adı altında böyle bir dine karşı olduğumuzu Aleviliğin başka bir din olarak kabul edilmesine karşı çıktıklarını vurgulayan MEŞELİ Alevilik bir din değildir, bunu diyenlerin bu görüşlerini asla kabul etmiyoruz, Alevilerin dini İslam, Kitabı Kuran, Peygamberi ise Hz.Muhammed’dir. Bir Sünni ne kadar Müslüman ise Aleviler’de o kadar müslümandır. Allah katında üstünlük takvadadır, Aleviliği İslam dini dışında bir din olarak göstermek istiyenler yanlış yoldadırlar. Alevilik; Hz Ali’yi çok seven, Hz.Ali nin tarafını tutan ve Hz.Ali’nin yolundan gidenler demek olan Alevilik Anadolu’da İslamın tasavvufi bir yorumudur.

         Ömrünün en az 45-50 yılını Kuran-ı Kerim, Hadis, tarih, tasavvuf ve edebiyat okumakla geçirdiğini belirtmektedir. Alevilerin talepleri ise hükümetin anayasa değişikliği ile ilgili Aleviliğin dinsel, inançsal sorunlarına kalıcı çözümler bulmasını istediklerini belirten MEŞELİ, Alevilerin Anadolumuzun bin yıllık tarihinde çözülmemiş sorunları bulunduğunu anlattı. 1991 yılından beri Türkiye ve yurt dışı genelinde bir çok alevi kökenli vakıf ve derneklerin kurulmaya başlandığını, ancak bunları eğitecek hakiki bir eğitici, mürebbisi ve öğretmeni yoktur dedi. Aleviler olarak Cem evlerinin ibadet yeri olarak sayılması ve yasal statüye kavuşturulmasını, cemevlerine bütçeden makul bir pay verilmesini dile getirmektedir.

Yorumlar